Yüz kırk sekiz milyon altı yüz bin kilometrekarede yaşayacak yeri çok gördüler Necla Teyzeye.

Necla Teyze, yüzdeki sivilce gibi apartmanların içerisinde kalan iki göz baraka evinde mahallenin kedi köpekleriyle ömür denen sürgünün son yıllarını beklediğini sanıyordu. Hayat arkadaşı kendisinden yıllar evvel göç etmiş çocukları da hayırsız çıkmış, arayıp sormamıştı. Yaşlılık aylığı, iyi kalpli bazı komşuların desteğiyle yarı aç yarı tok yaşayıp rızkını da kedi ve köpekleriyle bölüşürdü. Sekseninde olmasına rağmen dinçti. Hayvan dostlarıyla olan sevgi bağından kuvvet bulur belini bükmezdi. Nuh'un gemisine doluşan hayvanlar alemi gibi mahallenin dost sakinleri de Necla teyzenin evini betondan nefes almaya yer kalmamış şehirde bir sığınak bellemişlerdi. Tabi bu hikaye Nuhunki gibi mutlu sonla bitmedi, tufan bu sığınağı kül etti. 

Her günkü gibi tüm şehirden önce kalktı Necla Teyze. Bir saat gibi Necla Teyzeye kurulu dostları da onunla birlikte uyandı. Önce dostlarını doyurdu, sonra kendisi bir kaç lokmasını yedi. Herkes doyunca seviştiler, oynaştılar. Evinin öte berisiyle uğraşısına başladı ki kapısı tak tak sert bir şekilde gürledi. Köpeği havlamaya başladı, gelenlerin kokusu hoş değildi. Kedileri sağa sola kaçıştılar. Belediyenin hayvan dost bakım evindendi gelenler. Huzurevlerinin huzurlu olmadığı, hastanelerin şifa olmadığı gibi bu hayvan evleri de pek dost değildi. 

‘’Köpeği almaya geldik, şikayet var’’ dedi sesinde bedeninin dışında bir iradenin ses tonuyla. Bu ses çıkan dudaklardan çok daha başka bir yerden gelmişti kulaklarına Necla Teyzenin. Fesat duygular, saf iyiliğin kokusunu uzaktan alır. Bu sevgi bağı bozuk kalplerin dikkatinden kaçmamıştı. Betondan evler kalpleri de beton gibi yapmıştı. Betondan kalplerde de şehirlerde de Necla Teyze ve dostlarının yaşamaya hakkı yoktu.

Direndi Necla Teyze, seksen yaşında bedeniyle yerlerde sürüklendi, yazması oyası düştü başından, dirsekleri kanadı vermedi dostunu. Bu sefer linç başladı, tehditler, paylaşımlar...

Bilmezdi Necla Teyze bunlarla nasıl savaşılır. Onun dünyası internetsiz bir dünyaydı. Akşamı vandallar sardı yuvasının etrafını. Dostlarıyla birlikte içerideyken ateşe verdiler barakasını. Necla Teyzenin gemisi kaçamadı tufandan. Köpeğiyle kedileriyle birlikte yanarak can verdi.

Yüz kırk sekiz milyon altı yüz bin kilometrekarede yaşayacak yeri çok gördüler Necla Teyzeye. Allah rahmet eylesin...