Bursaspor, sezonun ilk yarısını en yakın rakibinin 11 puan önünde namağlup lider kapadı. Rüya gibi istatistikler olsa da sahadaki oyuna dair eleştiriler de var.
Sezon başında devre arasını 11 puan ile lider kapatacağız deseler bunu söyleyene net bir şekilde hayal görüyorsun derdim. Pablo Martin Batalla yönetimindeki Bursaspor bu hayali şu anda gerçekleştirdi.
Bursaspor'un hiçbir maçını izlememiş ve sadece puan tablosuna bakan biri için muazzam bir görüntü var ortada. Bunun için emeği geçenleri ve bu sinerjiyi oluşturanları canı gönülden kutlamak gerek. Haklarını verelim muazzam bir birliktelik oluştu idari anlamda ve TOGG sponsorluğu da pastanın çileği olmuş oldu. İdari yapılanma ve Enes Çelik'in ortaya koyduğu vizyon bence kusursuz.
Peki bunca iyi giden istatistiğe rağmen kaç insan saha içindeki durumdan memnun? Ben şahsım adına memnun değilim hem de hiç değilim. Sezon başından beri de bunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyorum. Amacım yersiz, altı boş eleştiriler değil, aksine daha iyi olma adına yapıcı eleştirilerde bulunuyorum, üstelik sadece sahada kalarak.
Bursaspor'un eksikleri çalışılarak düzeltilecek eksikler değil. Bu takımın tamamında tempo sorunu var. Çünkü tercih edilen oyuncuların tamamı böyle bir modelde değil. Buna teknik heyetin yapacağı birşey yok. Tempo anlamında en doğru transfer Furkan Özyapı transferiydi. O da en azından ilk yarı itibariyle geçmişte izlediğim halinden fersah fersah uzakta ve futbolu unutmuş gibi.
Biz bu yıl öyle veya böyle üst lige çıkacağız, buradan dönüşü olmaz bu işin. Fakat seneye bu takımda ilk 11 oynayacak oyuncu sayısı kaç tane? Sene başından beri eleştirdiğim ve şu dönem bana nazire yaparcasına performansını yukarı çıkarmış Abdullah Tazgel ve takımda topla ilişkisi en iyi ve en doğru oyuncu olan Yiğit Ali Bayrak. Savunmadaki duruşunu beğendiğim Taha Can Velioğlu ve Mehmet Yiğit -ki bence birinin yerine sol ayaklı bir stoper alınmalı Abdülkadir Öksüz bu tanıma tam uyuyor-. Kalecimiz Anıl Atağ. 5 oyuncu sayabildik. Yani sadece ilk 11'e net 6 oyuncu gerekiyor.
Peki biz transfer hatalarından dolayı buralara kadar düşmedik mi? 16 transfer yaptık ama takımın seneye net 6-7 oyuncu ihtiyacı var. Ne anladım bu işten. Her sene bu kadar para bulabilecek miyiz? Bunun sürdürülebilir olmadığını sevgili Enes Çelik de görüyor ve mücadelesini ona göre veriyor.
Para bulmanın artık eskisinden de zor olduğu ülke ikliminde biz neden doğru harcama modeline geçemiyoruz? Her sene milyonlarca liraya ihtiyac duyan bir sistem kuracaksanız Iğdır FK gibi bir model olacaksınız demektir. Bu da esasında sistemsizlik demek.
Bodrum FK ya da İstanbulspor bence bu konuda doğru örnekler. Hatta İstanbulspor'un bizim bu yılki 3.ligteki bütçemiz kadar bütçesi olmadığına adım gibi eminim. Yıllardan beri alt lig üst lig arasında mekik dokuyorlar ve idari-ekonomik anlamda bir savrulma yaşamadan bunu gerçekleştiriyorlar. Çünkü bütçeleri denk.
Bodrum FK, bu sene düşecek belki ama seneye yine hiç zorlanmadan 1. Ligte yukarı oynama hesapları yapacak. Neden? Çünkü idari ve ekonomik anlamda bir sistemleri var.
En güncel kötü örnek ise Adana Demirspor örneği. Bu örnek, bize neler yapmamamız gerektiğini gösteriyor. Sadece isme ve paraya dayalı bir yapılanma anlayışı. Karşılığında gelen veya gelmeyen başarının ekonomik karşılığı, harcanan paranın yarısına bile yetmeyince; iflas. Gerçi niye uzağa gidiyoruz ki. Bunun aynısını biz de yaşadık zaten. Tek fark biz Enes Çelik liderliğinde camianın bütünleşmesi ile tekrar geri dönüşe imza atabiliyoruz.
Sezon başından beri eleştirilerim hep bu yönde. Arkamıza aldığımız gücü, takım oluşturma anlamında doğru kullanamadık. Bunu söyleyince de karşımıza hep "bu liglerde ne sistemi kardeşim" diye anlamsız bir argüman çıktı. Biz Türk futbolunda devrim yaratmış bir camiayız. Denenmişi deneyerek buralardan çıkarsak yukarıda kalıcı olamayız. O yüzden ligin üstünde takım kurma söylemleri çok popüler ve çok pahalı söylemler. Ne yapacaksınız? Süper Lig'e çıkınca da Şampiyonlar ligi takımı mı kuracaksınız? Hayal bunlar. Hem de pahalı hayaller.
Bizim parayı doğru kullandığımız, altliglerden oyuncuları tarayıp onlarla beraber basamakları tırmandıracak bir sisteme ihtiyacımız var. Şu anki sistemimiz çok pahalı ve sürdürülebilir değil.
Lütfen kağıt üstündeki istatistik geleceği kurgulamamıza engel olmasın. Zaten yaşadık bunu. Yapmayın.