İNCELEME / MERYEM TORUN

Uludağ’ın kuzey yamaçlarından doğup kent merkezinden geçen Cilimboz Deresi, tarihi Bizans döneminden Evliya Çelebi anlatılarına konu olacak kadar uzanan, Bursa'nın emektar doğal varlıklarından biri olmasıyla biliniyor.

Bursa’nın İlk Sanayi Bölgesi Cilimboz

Cilimboz’un hızlı akan suları o bölgenin bir sanayi bölgesi olarak seçilmesini sağlıyor, önce suyla çalışan değirmenler sonra da ilk ipek fabrikaları Cilimboz Vadisi’nde kuruluyor. Türkiye’nin ilk kağıt fabrikasının da Bursa’da Cilimboz Deresi’nde kurulduğu söylenmekte.

Bir Tarihin Yok Oluşu

Bugün Cilimboz'un o eski şöhretinden geriye çöp yığınları, yabani otlar ve kirli su kaldı. Bursa Büüykşehir Belediyesi zaman zaman derenin kirlilikten arındırılarak, yeni bir yaşam alanı olarak Bursa’ya kazandırılması için çalışmalar yapsa da o eski ihtişamına bir türlü ulaşamadı.

Uzun süredir ihmal edilen Cilimboz Deresi, yatağında acilen geniş bir temizlik yapılması gerekiyor.  Evsel atıklar nedeniyle çöplüğü andıran dere yatağı kirlilikten arındırılıp yeni bir rekreasyon alanı olarak Bursa’ya mutlaka yeniden kazandırılmalı.

Cilimboz Deresi yatağında büyüyüp çevresine öbek öbek yayılmış yabani otlar ve oluşan çöp yığınları yüzünden yatak neredeyse kapanacak bir duruma gelme tehlikesiyle karşı karşıya.

Dere yatağında birikebilecek suların ani ve kuvvetli bir yağışın meydana getirebileceği deşarjla, yaratabileceği olası sel felaketi, civarda yaşayan vatandaşları endişelendiriyor.

Kaderine terk edilmiş bin yıllık Cilimboz, yetkililerin ilgisini bekliyor.