Milli Eğitim Bakanlığı'nın kamuoyuyla paylaştığı yeni müfredat; eğitim sendikaları, muhalefet, öğretmenler ve eğitimcilerden eleştiri topladı.
Konuyla ilgili bir yazı kaleme alan gazeteci-yazar Abbas Güçlü, "MEB dışında alkış tutan yok gibi" ifadeleriyle yeni müfredata ağır eleştiriler getirdi.
Abbas Güçlü:
"Müfredat hafifletilecek, ders yükü azaltılacakmış! Bunun yerine keşke ilgi ve yeteneklere göre bireysel gelişimi ön plana alan bir model üzerine kafa yorulsaydı! Her kademede uygulamalı eğitim için atölye, laboratuvar, konferans salonu, spor salonu ve sanat sınıfları olması gerekir.
kaç okulumuzda bunlar var?"
sözleriyle Türkiye'deki okullarda en büyük problemlerin başında gelen maddi olanaksızlığa dikkat çekti.
Abbas Güçlü'nün ilgili yazısından öne çıkanlar şöyle:
Müfredat nihayet açıklandı. En önemli değişiklik “eğitim”den “maarife” dönüş oldu Taslağa, MEB dışında alkış tutan yok gibi. Eğitim sendikaları, muhalefet ve öğretmenlerden sert eleştiriler var. Bir haftalık askı sürecinde umarız her biri titizlikle incelenir ve haklı gerekçelere dayananlar dikkate alınır.
Öyle bir taslak hazırlanmış ki birinci yüzyılda yapılanlar ve 21 yıllık icraat yok sayılmış!
Dahası hafifletme ve sadeleştirme adına konu tekrarları kaldırılmış! Oysa eğitimin ve öğrenmenin temeli tekrara dayanır!
Kariyer planlaması sadece 10. sınıfa bırakılmış. Yani bu çok önemli konu dar bir alan sıkıştırılmış. Bir üst öğretim kurumlarına geçiş ve “sınav köleliği” pas geçilmiş! Öğrenciyi keşfetme anaokulundan başlamalı, ilk ve ortaokulda geliştirilmeli, lise öğretimi boyunca da her sınıfta üç haftalık stajlarla uygun mesleklere yönlendirme şeklinde olmalıydı.
Sınav odaklı eğitimden üretime ve yaşama yönelik eğitim konusunda ciddi bir değişimin izleri görülmüyor.