TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, TÜSİAD Genel Kurulu’nda konuştu. Aras, Yerel seçimlerde seçilmişlerin görevden alınıp atanmışların göreve getirilmesinin demokrasiyi zedelediğini belirtti. “Kartalkaya’daki 78 can kaybının nedeni denetimsizlik ve çöken sistemdir” diyen Aras, sistemin kendi kendini düzeltme mekanizmasının olması gerektiğini söyledi.
“Kartalkaya’da yaşanan facianın nedeni çöken sistemdir”
TÜSİAD Başkanı Ömer Aras, Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili konuşurken deprem ve maden kazalarına da değindi. Aras, “Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez, ölüyorsa nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir. Geçen sene İliç’teki altın madeninde 9 işçi hayatını kaybetti. İki yıl önce yaşanan büyük depremde on binlerce insan, usulüne uygun yapılmadığı için çöken binalar altında kalarak öldü" dedi.
Ömer Aras şöyle devam etti: “Tüm bu ölümlerin arkasında tesis sahiplerinin yönetmeliklere uygun yatırımları maliyet nedeniyle yapmaması ve denetim eksikliği var. Kaliforniya’da Los Angeles şehri yandı. Japonya’da çok daha şiddetli depremler oldu. Bizdeki ölümlerin nedeni maliyet odaklı kural tanımazlık ve denetimsizliktir, sistem bozukluğudur.”
“Politik hayatta endişe verici gelişmeler yaşanıyor”
Son haftalarda politik hayatta olağanüstü olaylar yaşandığını belirten Aras, “Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor yerlerine kayyum atanıyor” dedi. Bir siyasi parti liderinin tutuklandığına dikkat çeken Aras, birçok sanatçının menajerini yapan bir iş kadınının da tutuklandığını ifade etti. “Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor” diyen Aras, bilirkişi görüşmesini yayınlayan gazetecilerin gözaltına alındığını, genel yayın yönetmeninin tutuklandığını kaydetti. “Tutukluluğun istisna değil kural haline gelmesi gibi kangrenleşmiş bir sorun kanunlar değişse de çözülmüyor” diyen Aras, kişiyi bir gün dahi olsa özgürlüğünden mahrum edecek tutuklama ve adli kontrol kararlarının titizlikle verilmesi gerektiğini belirtti.
“Eğitim sistemi siyasetin etkisinden arındırılmalı”
Eğitimi okul öncesinden başlayan ve hayat boyu devam eden bir süreç olarak görmek gerektiğini vurgulayan Aras, okul öncesi eğitimin zorunlu ve ücretsiz olması gerektiğini söyledi. “Eğitimde dünya ile rekabet edebilmek için öğretmen ve akademisyen kalitemizi yükseltmeliyiz” diyen Aras, eleştirel düşünen öğretim üyelerine kulak verilmesi gerektiğini ifade etti. “Türkiye’nin PISA araştırmasında 2003 yılından bu yana okuma, matematik ve fen bilimleri alanlarının tümünde OECD ortalamasının altında kalması çocukların değil sistemin hatasıdır” diyen Aras, müfredat değişikliklerinin şeffaf ve katılımcı bir yaklaşımla yapılması gerektiğini kaydetti. “Eğitim sistemini siyasetin, siyasi partilerle ilişkilendirilen yapıların ve tarikatların etki alanının dışına taşımalıyız” diyen Aras, 15 Temmuz darbe girişiminin bu konunun önemini gösterdiğini ifade etti.
“Beyin göçü ve eşitsizlik artıyor”
“Yurt dışına göç eden 25-29 yaş arası nüfus geçen sene 110 bine yaklaştı” diyen Aras, iyi eğitilen gençleri ülkede tutmak için tüm özgürlük alanlarının genişletilmesi gerektiğini söyledi. Gençlerin arzu ettiği kültürel, sosyal ve sportif hayatın koşullarının oluşturulması gerektiğini vurgulayan Aras, “Tüm atamalarda liyakat ilkesi gözetilmeli, kayırmacılığa ve nepotizme geçit verilmemeli” dedi. “Türkiye’de kadınların iş gücüne katılımı yüzde 37 iken batıda bu oran yüzde 52’dir” diyen Aras, 35 yaş altında eğitimde ve işgücünde olmayan 7 milyon genç olduğunu kaydetti. “Ülkede gelir dağılımındaki eşitsizlik son yıllarda artmaktadır” diyen Aras, yüksek enflasyonun herkese eşit uygulanan adil olmayan bir vergi olduğunu ve gelir dağılımını bozduğunu vurguladı. Emeklilere yapılan zammın hayat pahalılığını telafi edemediğini ifade eden Aras, enflasyonla mücadele yükünün adil paylaşılması ilkesinin daha etkili uygulanması gerektiğini söyledi.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan da, "Bakan Mehmet Şimşek’in ekonomi programına destek veriyorsak da, ekonomide her şeyin yolunda olduğunu söyleyemeyiz. Enflasyonla mücadelenin hızlanması gerekiyor. Artık daha hızlı netice almalıyız. Yoksa stres birikiyor. Enflasyonla mücadelenin maliyetine katlanmak zorlaşıyor. Hem girişimciler için hem çalışanlar için. Sanayici çok zorlanıyor. İhracatçı kan ağlıyor. İthalatın cazibesi artıyor.
HERKES MUTSUZ...
Hem sanayici mutsuz hem çalışanlar. Hem büyük işletmeler zorlanıyor hem KOBİ’ler. Hem Batıdaki girişimciler yakınıyor hem Doğudakiler. Peki kimin yüzü gülüyor? Özdemir Asaf “Her şeyi zamana bıraktık, zamanımız var mı bilmeden...” demişti. Artık zamanımızın kalmadığını biliyoruz. Dünyada büyük bir değişim yaşanıyorken, önümüzde bir sıçrama fırsatı olduğunu görüyoruz. Bundan yararlanalım diyoruz. Ama enerjimiz boşa gidiyor. Dünyadaki değişimi yakalayamıyoruz. Artık hiçbir şeyi zamana bırakamayız. Bunun için zamanımız kalmadı. Bir an önce enflasyonla mücadelede kalıcı başarıyı sağlayalım. Para politikasını maliye politikasıyla ve yapısal reformlarla destekleyelim. Sanayiye mutlaka nefes aldırılması lazım. Yatırım, üretim ve ihracat desteklenmeli." ifadelerini kullandı.
