Cinsel yolla aktarılan enfeksiyonlar, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Özellikle korunmasız cinsel temasla aktarılan bu enfeksiyonlar, 30'a yakın mikroorganizmayla ortaya çıkıyor. En sık görülen enfeksiyonlar arasında ise bildirimi zorunlu olmayan genital siğil ve genital herpes yer alıyor.
Konuyla ilgili görüşlerini aktaran Türk Dermatoloji Derneği Veneroloji Çalışma Grubu Başkanı, Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Osman Köse, Sağlık Bakanlığı'nın istatistikî verilerine göre, son 6 yılda 2 katına çıkan önemli bir halk sağlığı problemine dönüşen sifiliz (frengi) enfeksiyonuna özellikle dikkat çekiyor. Ayrıca bel soğukluğu olarak bilinen gonore vakalarında da son 3 yılda 2 kat artış görüldüğünü vurguluyor.
-
Öte yandan: Köse'nin paylaştığı bilgilere göre HIV/AIDS olgularında durum farklı. 2019-2022 yılları arasında yüzde 30 olgu artışı görülürken 2023 yılında olgu sayısı dramatik bir şekilde, 2/3 oranında azaldı. Kasım 2023’e kadar Türkiye'de doğrulama testi ile bildirimi yapılan toplam olgu sayısı, 39.437 HIV pozitif oldu. 2.295 kişi ise AIDS olgusu olarak saptandı.
-
Ayrıntılar: Olguların yüzde 95’inde aktarım cinsel yolla gerçekleşiyor. HIV/AIDS bulaşında bildirimi yapılan olguların yüzde 84’ü erkek ve olgular en fazla 25-29 ve 30-34 yaş gruplarında görülüyor. Dünyada HIV pozitif olgu ve AIDS sayısı azalmasına karşın ülkemizde 2023 yılına kadar artış hızı diğer ülkelerden fazla idi. Ancak tüm bunlara karşın Türkiye halen dünyada HIV/AIDS enfeksiyonlarının az sıklıkta görüldüğü ülkelerden biri.
-
Çözüm önerisi: Prof. Köse, ciddi sağlık sorunlarına yol açan bu enfeksiyonlara karşı savaşmak için zamanında tanı ve tedavinin önemini vurgularken korunma yöntemleri hakkında bilinçlenmenin ve bunları uygulamanın da hayati önem taşıdığını söylüyor; güncel tedavilerle yaşam süresinin onlarca yıl uzayabileceğini de ekliyor:
"Korunma konusunda farkındalık düzeyinin artırılması adına eğitim ve bilgilendirme çalışmalarına ağırlık verilmesi gerekiyor. Cinsel eğitim programlarının yaygınlaştırılması, gençlerin bu konuda bilinçlenmesini sağlayarak cinsel yolla aktarılan enfeksiyonların yayılmasını önleyebiliyor.
Bununla birlikte erişimi en kolay korunma yöntemlerinden olan prezervatif kullanımının da altını çizebiliriz. Doğru ve düzenli prezervatif kullanımı, cinsel sağlığın korunmasında önemli bir rol oynuyor. Reçetesiz olarak kolayca temin edilebilen ve kullanımı oldukça basit olan prezervatifler, HIV/AIDS, klamidya, gonore, sifiliz, genital uçuk, genital siğil ve trikomoniyazis gibi birçok enfeksiyona karşı etkili bir koruma sağlıyor. Prezervatiflerin tamamen doğru şekilde kullanıldığında %98 koruma sağladığını biliyoruz. Toplum genelinde prezervatif kullanımının teşvik edilmesi ve korunma bilincinin artırılması gerekiyor.”
Erken teşhis ve tedavi için testler
Prof. Dr. Köse, korunma yöntemlerinin yanı sıra düzenli sağlık kontrolleri ve testlerin de cinsel yolla aktarılan enfeksiyonlarla mücadelede kritik bir rol oynadığını belirtiyor:
“Prezervatif dışında etkili korunma yöntemleri arasında, cinsel ilişki öncesi ve sonrası temizlik, enfekte partnerle cinsel temastan kaçınma ve düzenli cinsel sağlık kontrolleri bulunuyor."
Hangi testler mevcut? Köse, cinsel yolla aktarılan enfeksiyonların erken teşhisini sağlayan ve tedavi edilebilirliğini artıran testleri şöyle sıralıyor: Kan testi veya hızlı tanı testleri ile HIV enfeksiyonu tespiti imkanı sunan HIV testi, idrar testi veya genital bölgeden alınan akıntı örneklerinden yapılan klamidya ve gonore testi, kan testi ile enfeksiyonların tespit edilmesine olanak tanıyan sifiliz, hepatit b ve hepatit c testleri, kadınlarda pap smear testi ile rahim ağzı hücrelerinde değişiklikleri tespit eden, erkeklerde genital siğillerin varlığını kontrol eden HPV testi yer alıyor. Kan testleri ile genital uçuk, genital siğil gibi enfeksiyonlar da saptanıyor.