Bursa'dan başlayıp İzmit, Sakarya, Mersin, Adana ve Ankara'da 7 kişiyi gözlerini kırpmadan öldüren Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe’nin hikayesi filme konu oldu.
2006'da Neler Yaşandı?
Yiğit Bekçe ve Mehmet Karahasan, 2006 yılında Sakarya'nın Hendek İlçesi'nde bulunan akaryakıt istasyonu çalışan Mehmet Çakır'ı benzinlikte vurarak öldürmüş, olayın görgü tanığı Dursun Dere'yi yaralamışlardı. Kiraladıkları arabayla otobanda yolculuk ederken, 52 saat içinde aralarında Sakarya’nın da bulunduğu 6 farklı şehirde 7 kişiyi öldüren seri katiller Türkiye gündemi sarsmıştı.
Sert konusu ve yüksek şiddet içeren fragmanı yayınlandıktan sonra dikkat çeken film ‘Otoban Katilleri’, vizyona girmesiyle gündem oldu.
Gerçek bir olayı temeline alan hikaye, sinemaya uyarlanırken filmin senaristi ve yönetmeni olan Tolga Kadıoğlu’nun hassas vizyonundan geçmiş. Yapımcılığını Ali Burak Ceylan yaptığı filmin oyuncu kadrosunda Korkut Çözer, Muhammet Mustafa Karademir, Cemalettin Çekmece, Barış Hacıhan gibi isimler yer alıyor.
Yapımcılar Tehdit Edilmiş!
Fragmanın yayınlanmasının ardından hikayenin dayandığı olaylardaki katiller mektuplar vasıtasıyla iletişime geçtikleri filmin yapımcılarına “anlattıkları hikayelerde dikkatli olmalarını, aksi takdirde sonuçlarının kötü olacağı” konusunda tehditlerde bulundukları belirtiliyor. Ayrıca neredeyse filmdeki tüm ekibe kurban ailelerinden olduğunu iddia eden kişiler tarafından çok sert mesajlar gönderilmeye devam ediyor. Türün meraklılarının unutamayacağı bir sertlikte olduğu, içerdiği sert şiddet ve vahşet sahnelerinin fragmanda yer almadığı, hatta bu kanlı sahneler ve ağır argo dil sebebiyle film vizyona +18 etiketi ile girdiği de belirtiliyor.
Suçun Yolculuğu
Evrensel'e yazan Alper Kaya filmi şöyle değerlendiriyor: "Film, iki katil ile birlikte bizi suç kavramını düşündüğümüz bir yolculuğa davet ediyor. Olayların 2006’da yaşandığı sıra ile ilerlediği anlatı, belli bir aşamadan sonra lineer çizgiden saparak flashback’ler ile iki katilin geçmişlerine uzanarak uzun zamandır suç ile bir arada ilerleyen hayatlarını bizlere sunarken suç batağının içinde attıkları kulaçları izletiyor.
Otoban Katilleri filmi, belirli konularda oldukça başarılı. Her şeyden önce, bize faillerle empati kurma şansı tanımıyor. Suçu, suçluyu ve kurbanı çok net çizgilerle ayırıyor. Ancak bunu yaparken aslında sadece failler / katiller ile değil; kurbanlar ile de empati kurmamamızı sağlıyor. Çünkü olaylar yıldırım hızıyla cereyan ediyor. Bu da doğrusu çok şaşırtıcı değil zira 52 saat gibi çok kısa bir sürede işlenmiş yedi cinayeti ele almak kolay değil.
Takdir edilecek bir yön daha bu konuda karşımıza çıkıyor ve Tolga Kadıoğlu bizlere bir şiddet pornosu izletmekten bilinçli olarak kaçınıyor. Çünkü anlatmak istediği bir hikaye var: Suçun yolculuğu.