Ramazan’da beslenmede yapılan en büyük hatalardan biri de ne tüketileceğini bilmemek. Ramazan ayı boyunca genellikle daha tok tutacağı düşünülerek sahurda yoğun hamur işleri veya daha çok pilav, makarna, ekmek gibi karbonhidrat içeriği yüksek gıdalar tüketilir. Hamur işi tüketmek, tokluk süresini uzatmadığı gibi kan şekerini de daha hızlı yükselip düşürür. Bunun yerine, tokluk süresini uzatan ve kan şekerinin dengede kalmasını kolaylaştıran protein içeriği yüksek gıdalar tercih edilmeli. Sahurda yumurta, peynir, süt ve yoğurt tüketilebilir. Aynı zamanda salatalık, domates gibi su ve posa içeriği yüksek sebzeler hem susuzluğa hem de olası kabızlık şikayetlerine karşı koruyucu. Sahurda mutlaka en az iki bardak su içmeye özen gösterilmesi de gün içinde susuzluk hissine yardımcı olur. Sıvı alımını arttırmak için kilo sorunu olmayan kişiler şekersiz kaynatılmış hoşaf da tüketilebilir. Aynı zamanda iftarda çok çeşitli ve fazla miktarda yemek yemek de kan şekeri düzeninin bozulmasına neden olabilir.

'Sorunlu bebek' büyüdü, şimdi hayat kurtarıyor! 'Sorunlu bebek' büyüdü, şimdi hayat kurtarıyor!

Ne çay, ne kahve…

Ramazan’da susuzlukla karşı karşıya kalan metabolizmada halsizlik, konsantrasyon düşüklüğü, baş ağrısı gibi şikayetler oluşabilir. Bunun önüne geçebilmek için iftar ile sahur arasında geçen sürede mutlaka vücudun suya doyması gerekir. İftardan yarım saat sonra sık sık su içilmeye başlanarak yatma vaktine kadar en az iki litre su içme gün içinde olası şikayetlerin önüne geçebilir. Çay, kahve veya bitki çayları hiçbir şekilde suyun yerine geçmez. Hatta bu durum su içmeyi unutturarak vücudun daha çok susuz kalmasına neden olabilir.

İftarda ne yemeli?

İftarda suyun beraberinde hurma veya zeytin ile iftar açma da kan şekeri ve tansiyonun daha kolay düzenlenmesine yardımcı olur. Sonrasında bir kase çorba ile yemek yemeğe yavaş yavaş devam etmeli. Özellikle fazla kilo problemi ve mide şikayetleri olan kişiler, çorbadan sonra sofradan kalkıp en az 10 dakika ara vermek kaydıyla kontrollü yemek yemeli. Dikkat edilmesi gereken önemli bir noktayı da porsiyonlar oluşturur. Porsiyonlarda aşırıya kaçmak şişkinlik, hazımsızlık, mide yanması ve ani kan şekeri yükselmesi gibi şikayetlere neden olabilir. Ara verdikten sonra tekrar sofraya dönüldüğüne kırmızı et, tavuk eti veya balık içeren bir ana yemek yenebilir. Ramazan'da kilo vermek isteyenler avuç içi kadar eti geçmemeli. İlerleyen günlerde kabızlık şikayetiyle karşılaşmamak için de mutlaka salata ve sebzeye yer verilmeli. Kızartılmamış, az yağlı ya da yağsız sebzeler serbestçe yenebilir.

İftardan sonra rehavet mi çöküyor?

Ramazan boyunca beslenme düzenindeki değişiklik, metabolizma üzerinde de olumsuz etki yaratarak yavaşlamaya neden olabilir. Bunun önüne geçmek için iftardan yarım saat sonra sık sık su içmenin yanında iftardan sonra gelen yorgunluk, rehavet şikayetlerini hafifletmek ve tatlı isteğini yok etmek için mutlaka hareket edilmesi gerekir. Açık havada yürüyüş yapmak Ramazan’da gün içinde yavaşlayan metabolizmayı aktif hale getirir. Ramazan’da yürüyüş dönüşü 1-2 porsiyon meyve beraberinde fındık, badem, ceviz gibi sağlıklı yemişler ve şekersiz çay ile ara öğün yapılabilir.

Editör: Meryem TORUN