(HABER MERKEZİ)

Dünya ticaretini, küresel ve bölgesel güçlerin etkilerini ve de tarihi şekillendirecek yeni bir proje 'Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridoru' Hindistan'ın ev sahipliği yaptığı G20 Zirvesi'nde tüm dünyaya duyurulmuştu.

Türkiye'yi bypass ederek hazırlanan projeye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkeler ticari yol ve güzergahlarla, etki alanlarını da geliştirme gayretindeler. Bunun da farkındayız... Biz şunu diyoruz, Türkiyesiz bir koridor olmaz. Türkiye, önemli bir üretim ve ticaret üssü. Doğudan batıya trafik için en uygun hat Türkiye üzerinden geçmek durumunda"  ifadeleriyle tepkisini göstermişti.

Suudi Arabistan ve İsrail'i resmi olarak ortak çıkarlar doğrultusunda tek bir çatı altında birleştiren projenin iki ülke arasında normalleşme sürecini başlatacağı konuşuluyordu. 

Ancak Filistinli militan grup Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik başlattığı saldırı sonrası bölgede tansiyon oldukça yükseldi.

IMEC'te İsrail ile işbirliği yapan Suudi Arabistan saldırılara ilişkin yaptığı açıklamalarda İsrail'i suçlayan bir tavır aldı.

Suudi Arabistan son günlerde Mescid-i Aksa'ya baskın ve tekrarlanan İsrail saldırılarına atıfta bulunan açıklamasında,  "Devam eden işgal, Filistin halkının meşru haklarından mahrum bırakılması ve kutsallarına karşı sistematik provokasyonların tekrarı sonucunda durumun patlama tehlikesine" dair defalarca uyarıda bulunduğunu hatırlattı.

4. gününde bölgede hala gerilim ve çatışmalar sonlanmazken üst düzey yetkililer tehditlerin boyutunu artırarak meydan okumaya devam ediyor.

Tüm bu olayların sonunda Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridoru için tekrar masaya oturulur mu, Suudi Arabistan'la İsrail arasında yeniden bir normalleşme sürecinden bahsedilebilir mi? gelinen noktada zor görünüyor.