Türkiye'nin farklı yerlerinde birbirine benzer olaylar oluyor. Bir yanda isyancı Şeyh Said'in ismi caddeye verilirken, bir diğer tarafta 12 Eylül'ün tartışılan işkenceci subayının ismi okula veriliyor. Geçmişin zalimleri, düzen bozucuları, ismi kötü anılanları bugün neden yaşatılmaya çalışıyor?

1981-83 yılları arasında Diyarbakır Cezaevi'nde yüzbaşı rütbesiyle güvenlik amirliği yapan ve adı cezaevindeki işkence iddialarıyla anılan Esat Oktay Yıldıran'ın ismi, İzmir'in Buca İlçesi'ndeki Belenbaşı Köyü'ndeki Şehit Sadık Şen İlkokulu’nun yeni adı oldu.

Buca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün törenle kutladığı isim, hafızalara 12 Eylül işkenceleriyle kazınmış bir subayın adı.

O CEZAEVİ MÜZE OLMUŞTU!

Esat Oktay Yıldıran'ın 12 Eylül Darbesi'nin ardından 1981-83 yılları arasında görev yaptığı ve korkunç işkencelerle ün saldığı Diyarbakır E Tipi Cezaevi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2021'de "Adı zulümle, işkenceyle, insanlık dışı muamele ile anılan Diyarbakır Cezaevi'ni kültür merkezi olarak hizmetine sunuyoruz" açıklaması sonrası müze yapılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredilmişti.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA GELDİ!

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İzmir’de bir okula Esat Oktay Yıldıran isminin verildiğine ilişkin haberler üzerine Bakanlığımızca gerekli inceleme yapılmıştır.

Öteden beri toplumun adalet duygusunu inciten ve vicdanını yaralayan hadiselerle birlikte anılan isimlerin caddelerden, okullardan kaldırılması şeklindeki uygulamalar göz önüne alındığında, böyle bir uygulamanın Bakanlığımızca tasvip edilemeyecek bir hata olduğu kolaylıkla anlaşılabilir.

Hangi dönemde alınmış olursa olsun hafızalarımızdaki derin izlerini koruyan bir dönemin yanlışlarını bugüne taşıma anlamına gelen bu kararı tasvip etmemiz mümkün değildir.

Adil bir hafızayı tesis etmek ve geçmişteki acıların ürünü olan yaraları sarmak için çaba sarf etmeye devam edeceğimizin bilinmesini isteriz.

Bu bağlamda “Millî Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği”ne göre ad verme yetkisi olan valiliğe (İzmir Valiliği) gerekli bilgi verilmiştir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Nasuh Mahruki tutuklandı Nasuh Mahruki tutuklandı

Esat Oktay Yıldıran kimdir?

Esat Oktay Yıldıran, 12 Eylül darbesi sonrasında Diyarbakır Cezaevi’nde İç Güvenlik Komutanı olarak görev almış subaylardan biri.  

Yıldıran’ın yaptığı işkenceler arasında köpeğine saldırtmak, dayak, kadınlara cinsel işkenceler, çıplak şekilde spor yaptırmak, gezdirmek ve tecavüz, erkeğin cinsel organına ip bağlatarak koşturmak, İstiklal Marşı dinleterek dayak, dışkı yedirmek, makata cop sokmak gibi şiddet uygulamaları vardı. Kürt siyasetçilerden Ahmet Türk, Celal Paydaş, Mustafa Çakmak, Orhan Miroğlu, Selim Çürükkaya, Şükrü Gülmüş, Nurettin Yılmaz ve Gültan Kışanak gibi isimler de Yıldıran’ın işkencelerine maruz kalan isimler arasında yer alıyor. Eski HDP Milletvekili Altan Tan, babası Bedii Tan’ın oruçlu haliyle önce dayak yediğini, ardından lağım pisliği yedirilerek hastalandığını ve bu şekilde öldüğünü açıklamıştı. Yıldıran’ın yönetimindeki cezaevinde 34 mahpus öldü. 

Yıldıran, 22 Ekim 1988’de İstanbul, Ümraniye’de, eşi ve 2 çocuğu ile birlikte bindiği halk otobüsünde öldürüldü.

Editör: Meryem TORUN