İstanbul 46’ncı Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Mustafa Neşeli ile taraf avukatları katıldı. Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, dosyaya sunulan sanığın akıl sağlığına ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu okundu.
Sanığın hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azaldığı belirtilen raporda, suça ilişkin cezai sorumluluğunun da olmadığı kaydedildi.
Rapora karşı beyanı sorulan sanık Neşeli, “Rahatsızdım” dedi.
Müşteki Hande Baladın’ın avukatı Ece Yetkin yeni rapor alınmasını istedi, TVF avukatı Ceren Nur Tutal davaya katılma talebinde bulundu.
Sanık avukatı Adnan Mercan da mütalaaya katılarak bu doğrultuda karar verilmesini talep etti.
Esasa ilişkin görüşünü sorulan cumhuriyet savcısıysa davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olduğunu belirttiği sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istedi.
Suçtan doğrudan zarar görmediği gerekçesiyle TVF’nin katılma talebi ile ve müşteki avukatının yeni rapor alınması taleplerini reddeden mahkeme, davayı da karara bağladı.
‘Sanık suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamıyor’
Sanığın akıl hastalığı nedeniyle üzerine atılı suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığına dikkati çeken mahkeme, ayrıca isnat edilen fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin de önemli derecede azalmış olduğunu kaydetti.
Mahkeme, bu gerekçelerle sanığa ceza verilmesine yer olmadığı hükmü kurdu.
Sanık Mustafa Neşeli’nin yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasını karara bağlayan mahkeme, sağlık kurulunca düzenlenecek raporda, toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığı veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesine kadar sanığın bu durumunun devam etmesini de hükme bağladı.
İddianameden
İstanbul Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Mustafa Neşeli’nin, milli voleybolcu Hande Baladın’a sosyal medya hesabından “yüzüne asit atarım” ve “arabanı tararım” şeklinde mesajlar atarak tehdit ettiği öne sürülmüştü.
Sanığın mesajlarının “basit tehdit” suçundan öte, korku ve endişe oluşturduğu ifade edilen iddianamede, “silahla tehdit” suçunun unsurlarının oluştuğu ve söz konusu mesajların farklı zamanlarda aynı suçu işleme amacıyla yapıldığı belirtilmişti.
İddianamede, sanığın zincirleme şekilde “kadına karşı silahla tehdit” suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.