Milliyet'in haberine göre ev sahibinin kira anlaşmazlığı nedeniyle kiracıyı ısrarlı bir şekilde aramasının “kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçunu teşkil ettiğine dikkati çeken Avukat Levent Karakoç, ev sahibinin ısrarlı takiple sürekli kiracının kapısına dayanmasının da tutuklama nedeni olabileceğini kaydetti.
Karakoç, ev sahibi ve kiracı anlaşmazlıklarında karşılaşılan örneklerde hukuki açıdan başvurulacak yolları şöyle anlattı: "Bir kira ilişkisi kapsamında kiralayanın yahut onun adına hareket edenlerin (emlakçı, aracı vs. gibi) kira bedelinin arttırılması hususunda kiracıyı ısrarlı bir şekilde araması, konutuna veya iş yerine gelmesi ya da kiracının ikamet ettiği konutun ev sahibi tarafından, kiracıya göz dağı verme maksatlı olarak konuta zarar verilmesi ve benzeri davranışlarda bulunması gibi eylemler temel haliyle “Kişilerin huzur ve sükununu bozma" suçunu teşkil eder.
Bu suçun takibi mağdurun şikayetine bağlı olup, şikâyet üzerine fail 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca her ne sebeple olursa olsun kiracının konutuna, bahçe, depo, balkon vs. gibi eklentilerinin içine kiracının rızası dışında girilmesi veya buradan çıkılmaması halinde, failler hakkında ‘konut dokunulmazlığın ihlal’ suçu ile işlem başlatılabilir ve fail bu suçtan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılabilir.
Ev sahibinin sürekli kapıya gelip kiracıyı rahatsız etmesi halinde kiracı polisi ararsa polisin hemen olay yerine intikal etmesi beklenir. Bu sesler apartmanda gürültüye yol açarsa komşular da polise haber verebilirler. Kiracılar, gerekirse kapıyı açmasınlar hemen polisi çağırsınlar. Polis gelip tutanak tutar. Kiracılar bu tutanak sonrası, ‘Kişilerin huzur ve sükununu bozmak’ ve ‘konut dokunulmazlığını ihlal’ suçlarından suç duyurusunda bulunabilir.
Kira ilişkisi kapsamında yapılan görüşmelerde, kiracıya yönelik kullanılan ifadelerin hakaret sayılan ifadelerden olması halinde ise fail ayrıca ‘hakaret’ suçundan ceza alabilir. Bu suçun takibi mağdurunun şikayetine bağlıdır. Suçun temel hali 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile değerlendirilir.