WMO tarafından yapılan açıklamada, El Niño'nun etkisinin azaldığı ve yerini La Niña'nın alabileceği belirtilirken, küresel ısınmanın devam edeceği ve aşırı hava koşullarının süreceği uyarısında bulunuldu.
Geçen yıldan bu yana etkili olan El Niño'nun sona erme belirtileri gösterdiği vurgulandı. 2020'den 2023'ün sonuna kadar etkili olan La Niña'nın ise küresel sıcaklıklarda düşüşe neden olduğu hatırlatıldı. Ancak son dokuz yılın kayıtlara geçen en sıcak dönemi olduğu da unutulmadı.
WMO raporunda, bu yılın temmuz-eylül döneminde La Niña'nın görülme olasılığının yüzde 60 olduğu tahmin ediliyor. La Niña'nın soğutucu etkisinin, uzun vadeli küresel ısınma trendini durdurmakta yetersiz kalabileceği uyarısında bulunuldu.
WMO Genel Sekreter Yardımcısı Ko Barrett, 2023'ün Haziran ayından bu yana her ay yeni bir sıcaklık rekorunun kırıldığını ve 2023'ün, şimdiye kadar kaydedilen en sıcak yıl olduğunu ifade etti. Barrett, "El Niño etkisinin sona ermesi, uzun vadeli iklim değişikliğinde bir duraklama anlamına gelmiyor," dedi.
Barrett ayrıca, gezegenin sera gazları nedeniyle ısınmaya devam edeceğini ve bu durumun, atmosferdeki ekstra ısı ve nemle birlikte hava koşullarının daha da zorlu olmasına neden olacağını vurguladı. "Olağanüstü yüksek deniz yüzeyi sıcaklıkları önümüzdeki aylarda önemli bir rol oynamaya devam edecek," dedi.
WMO'nun birinci önceliğinin "herkes için erken uyarılar" olmaya devam edeceğini belirten Barrett, erken uyarı sistemlerinin, aşırı hava koşullarına karşı hazırlıklı olmayı sağlayarak can ve mal kayıplarını azaltabileceğini ifade etti.
Uzmanlar, El Niño'nun sona ermesiyle birlikte geçici bir rahatlama yaşanabileceğini ancak bu durumun, uzun vadeli iklim değişikliği tehdidini ortadan kaldırmadığını belirtiyor. Barrett, "Gezegenimiz, ısıyı hapseden sera gazları nedeniyle ısınmayı sürdürecek," dedi. Bu durum, küresel ölçekte aşırı hava olaylarının artmaya devam edeceği anlamına geliyor.
