CÜNEYT ALKIŞ
Son yıllarda, Bursa’da tarımsal sulama ve su kirliliği konusunda ciddi sorunlar yaşanıyor. Bursa ovasını tek başına besleyen Nilüfer Çayı'nda yaşanan kirlilik sorunu bunun öne çıkan örneklerinden.
Uludağ’dan doğan Nilüfer Çayı, Bursa ovasını neredeyse tek başına sulayan en önemli su kaynağı. Ancak Nilüfer Çayı’nda yıldan yıla artan kirlilik oranı çevreyi ve insanı tehdit etmekte. Konuyla ilgili açıklama yapan DOĞADER YK Üyesi Murat Demir, “Özellikle yoğunlaşan çarpık ve kontrolsüz sanayileşmenin sonucunda Nilüfer Çayı, son 40 yıldır zehir akıyor. Uludağ’dan doğan Çay, Doğancı ve Nilüfer barajını doldurup Bursa’ya kadar temiz akıyor. Bursa’ya girdikten sonra kirleniyor. Susurluk Çayı ile birleşip Karacabey’den Marmara Denizi’ne dökülürken 52 köyden geçen Nilüfer Çayı, sanayi atıkları nedeniyle ağır bir tahribat yaşıyor.” dedi.
SU DEĞİL ZEHİR
Dere yatağında akan sıvının su olmadığını söyleyen Demir, “Yazın dere yataklarına gittiğiniz zaman su yok aslında. Bu çay, Uludağ’dan geldiğine göre, o derelerden de su gelmediğine göre burada akan ne? Burada akan Bursa sanayicisinin yer altından çekip kullandığı ve kirletip deşarj ettiği su. Aslında su da değil, zehir” ifadelerini kullandı.
AĞIR METAL BULUNDU
Bu kirli su ile sulanan tarlalarda yetiştirilen ürünlerin ne kadar sağlıklı ve kaliteli olacağıyla ilgili endişe büyük. Yapılan bilimsel çalışmalar Nilüfer çayı ile sulanan topraklarda ve ürünlerde ağır metal içerikleri saptanması endişeyi artırıyor.
Çarpıcı açıklamalarını sürdüren Demir şöyle devam etti: “Bizim bölgemiz özellikle süt toplama noktasında Türkiye’nin en önemli süt markalarının yer aldığı bir merkez. Yine bu bölgede iç ve dış pazara yaş sebze ve meyve üretimi yapılır. Burada silajlık mısır ekilir. Nilüfer çayı ile sulanır ve yem yapılır. Yapılan çalışmalarda inek sütünde ve sebze meyvelerde ağır metal olduğu tespit edildi. Yanı sıra Marmara Denizi’nde balıklarda ağır metal de tespit edildi. Zaten dönem dönem de toplu balık ölümleri yaşanıyor.”
Sorun kaynağında çözmek gerekir diyen Demir, "Sorunu çözen cezalar olmadı çünkü sorunu fabrikada yani kaynağında çözmek lazım. Daha az su kullanacak ve kullandığı suyu daha az kirletecek teknoloji kullanılmalı. Ülkemiz su zengini bir ülke değil, var olan su kaynağımızı da kirleterek yok ediyoruz. Acil eylem planı yapılıp derhal bunun önüne geçilmeli" diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
ÇAY MI, ASFALTLI YOL MU?
Öte yandan Uludağ'ın güney yamaçlarından doğup Bursa ovasını 172 kilometre kat ettikten sonra Karacabey Boğazı'ndan Marmara Denizi'ne dökülen Nilüfer Çayının Karacabey Longozu ile Arap Çiftliği Gölü arasında ve İmralı açıklarında yol açtığı kirlilik havadan görüntülendi. Nilüfer Çayı'nın gökyüzünden çekilen görüntüsü bir akarsudan çok sıcak asfalt dökülen karayolunu andırıyor.
Ayrıca Bursa'dan fabrika atıkları ile birlikte kirlenerek simsiyah gelen Nilüfer Çayının, Susurluk Çayı ile birleştiği bölge ve aradaki renk farkı da gökyüzünden görüntülendi.
Nilüfer Çayı'nın 40 yıl öncesini hatırlayanlar, orada geçirdikleri eğlenceli zamanları ve Çay'dan tuttukları balıkları hatırlıyor.
*60'lı yıllarda Bursa Geçit'te Nilüfer Çayı'nda eğlenen insanlar