Uraloğlu, TBMM Genel Kurulunda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.
Uraloğlu, son günlerde sosyal medya platformlarında, dezenformasyon, siber korsanlık, nefret söylemi, telif hakları ihlalleri, çocukların istismar edilmesi ve akran zorbalığı gibi olumsuzlukların ön plana çıktığına dikkati çekerek, sosyal medya ve internet dünyasının her şeyiyle kutsanacak bir özgürlük alanı olmadığını vurguladı.
Aksine düşünce özgürlüğünü ve insanların hakikatle bağını yok eden boyutları olduğunun altını çizen Uraloğlu, şunları kaydetti:
"İnsanların bilgiye erişimi, bunları ihtiyaçlarına yönelik kullanımı, zamanın ruhunu yakalamak açısından kıymetlidir. Ancak dijital dünya, özellikle çocuklarımızı 'popülerlik, 'beğeni' ve 'izlenme-görüntülenme sayısı' faktörleriyle her geçen gün daha fazla çevrim içi kalmalarını sağlamaya yönlendirmektedir. Karşımızda kelimenin tam manasıyla 'sosyal bir tehdit' bulunmaktadır. Yeni bir sosyal medya okur yazarlığı bilincine ve bakış açısına ihtiyacımız var. Bu noktada, 16 yaş altındaki çocuklarımızı sosyal medya ve online oyunların zararlarından korumak ve bu tür içeriklerin yayılmasını engellemek için yasal düzenlemeler yapma ihtiyacı zorunlu hale gelmiştir. Düzenlemenin temelinde internet servis sağlayıcılarının, sosyal ağ platformlarının sorumluluklarını ve denetimini arttırmak olacak. Kurum ve kuruluşlarla çalışmalarımızı yapıyoruz. Yüce Meclisimizden yasal düzenlemeleri yapmasını bekliyoruz. Birlikte hareket ederek, bu tehlikeyle başa çıkabilir, çocuklarımıza ve gençlerimize güvenli bir gelecek sunabiliriz."